Bilinçaltı
zihin, bilinçli zihinden 30.000 kat daha güçlüdür. Zihnimiz %10 bilinç, %90
bilinçaltımızdan oluşuyor. Bilinçaltı zihin hatıraların depolanmasını
programlar.1960 yılında Carl Pribram beyindeki depolama alanını, tüm vücuda
yayan teorisiyle, hatıraların sinir sisteminde holografik bir biçimde
depolandığını söyledi ve Nobel ödülünü kazandı.
Bilinçli
olarak karşılaştığımız her bilgi anında bilinçaltı zihne yüklenir ancak bu
anıya sadece bilinçli zihnimiz izin verdi sürece ulaşabiliriz. Hatıraların
düzenlenmesinden ve onlara erişilmesinden bilinçaltı zihin sorumludur.
Bilinçaltı zihin duyguların merkezi olup, onları üreten ve devam ettirendir.
Bilinçaltı zihin çözülmemiş olumsuz duygulara bağlı hatıraları bastırmakla da
görevlidir. Bastırılan olumsuz duygular vücutta depolanıp, enerji akışını
engelleyecek setler oluşturur. Olumsuz hatıralar akla geldiği zaman, bilinçli
zihin duyguları akla uydurarak serbest bırakabilirse, hatıra olumsuz
duygulardan arındırılabilir.
Bilinçaltı
zihin semboliktir, yani semboller yaratır, kullanır ve onlara tepki verir.
Bilinçaltının bize verdiği şeylerin çoğu semboliktir, bu semboller
yorumlanabilir, belirgin anlamları vardır. Şimdiye dek sakladığınız tüm
bilgiler bilinçaltı zihninizde yer alır. Bilinçaltı zihin hiç bir zaman hiç bir
şeyi unutmaz. Zihin şu ana dek karşılaştığınız her bir olayı sembollerle
muhafaza eder, zamana göre sıralar. Bilgiye ulaşmak için ihtiyacımız olan şey
şifre kabul edebileceğimiz sembollerdir. Örneğin çok mutlu olduğunuz bir zaman,
masanın üzerinde mor güller vardı ise, mor gül gördüğünüz her zaman mutlu
olursunuz. Tersi çok kızdığınız bir zaman, kızdığınız kişinin üzerinde kırmızı
tshirt var ise, kırmızı tshirt giymiş birini görünce, sebebini anlamadan,
huzursuz hissedersiniz kendinizi.
Bilinçaltı
her şeyi kişisel olarak algılar. Karşınızdaki kişide beğendiğiniz şey de ,
sevmediğiniz şey de sizsiniz. Psikolojideki ifadeyle algı, yansıtmadır. Bu
yüzden tanıştığınız herkes hakkında, şu anda benim hakkımda da, en iyisini
düşünün. Bilinçaltı zihninize ne düşünmemesi gerektiğini söylemek yerine ne
düşünmesi gerektiğini söyleyin. Bilinçaltını, iyi ya da kötü tohumların
filizlenip yeşerdiği zengin bir topraktır. Çiçek ekerseniz çiçek toplarsınız.
Düşüncelerimizin kontrolünü ele geçirmemiz işte bu yüzden çok önemlidir.
Geçmişte yaşadığımız kötü anıları silemeyiz, ama onların anlamlarını
değiştirebiliriz.
Diğer bir
enteresan konu da, ruh aktif olarak beden içinde topraklanmadığı zaman kısa bir
süre önce ne yaptığını hatırlayamaz, belirsizlik içeren anlar deneyimleyebilir.
Buna örnek televizyon seyrederken bazen bilinçli olmadan ekrana yalnızca
baktığınızı fark edersiniz. Hipnotik trans durumu. Bu ruhunuzun bedeni terk
ettiğinden değil, ruhunuzu beden bilincinizin başka bir zaman ve mekana
kaydırmasından dolayıdır. Bu bedeni görünürde otomatik pilot durumunda bırakır.
Bana bu araba kullanırken çok oluyor. Beden halen ritüel görevlerini yerine
getirme kapasitesine sahiptir, çevresinden çok az, ya da hiç farkında
olmayarak. Ruhunuzun odağını bedeninizden her gece uyurken ayırdığı gibi.
Yaşamımızı
değiştirmek için önce bilinçaltımızı değiştirmemiz lazım. Bize zarar veren
negatif kalıpları, korkuları, endişeleri, yararsız düşüncelerimizi tespit
ederek, yerine yeni ve sağlıklı olanları yerleştirdikçe çok daha sağlıklı,
huzurlu, mutlu insanlar olabiliriz.
Bilinçaltınız
ne zaman bir fikri kabul etse, hemen bunu uygulamaya başlar. Bunun için bütün
önemli kaynaklarını ve potansiyellerini kullanır. Derin zihninizin bütün
zihinsel ve spiritüel yasalarını harekete geçirir. Bu yasa iyi fikirler içinde,
kötü fikirler içinde geçerlidir. Sonuç olarak, eğer bilinçaltınızı olumsuz
biçimde kullanırsanız, bu karışıklığa neden olur. Yapıcı biçimde kullanırsanız mutluluk,
sağlık, huzur getirecektir. Bu nedenle başarısızlığın, üstesinden gelmek için
yapmanız gereken tek şey, bilinçaltınızın fikrinizi ya da isteğinizi kabul
etmesini sağlamaktır. Siz bunun gerçekliğini kabul edin, zihninizin yasası
gerisini halledecektir.
Bilinçaltı
ile hastalıklarımıza şifa bulabilir miyiz? Bilinçaltının sınırsız iyileştirme
gücünü şu şekilde etkin hale gelebiliriz. Sağlık fikrini tam bir inançla
bilinçaltımıza devredelim, sonra gevşeyelim, gözlerinizi kapatıp, sessiz bir
yere uzanabilirsiniz. Kendinizi onun gücüne bırakın. Duruma ve koşullara, bu da
geçecek deyin. Gevşeme ve inanç yoluyla, bilinçaltınızı aşılayın. Bu fikir,
bedeninizdeki şifa enerjisinin devreye girmesini ve hayata geçip,
gerçekleşmesini sağlayacaktır.
Petek
Kitamura
www.petekkitamura.com
www.petekkitamura.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder