-SPF (Sun Protection Factor) Güneşten Korunma
Faktörü anlamına gelir.
-Güneşten gelen ultraviyole (UV) ışınları dalga boylarına göre UVA, UVB olarak ayrılır.
UVA en uzun dalga boyuna sahiptir ve yeryüzüne en fazla ulaşan UV ışınıdır. Deride birikmiş olan melanini koyulaştırarak kısa sürede fakat geçici bronzluk sağlar. Yetersiz korumada cilt kanserine yol açabilmektedir.
UVB ışınları deride melanin pigment sentezini en fazla etkileyen, geç ama uzun süreli bronzluk sağlayan UV ışınıdır. Maruz kalındıktan yaklaşık bir gün sonra şiddetlenen kızarıklık ve ödem, ağrı, içi su dolu kabarcıkların oluşumuyla seyreden ağır güneş yanıklarına neden olur. Cildi pembeleştirecek kadar alındığında ise D-vitamini sentezlememizi sağlar.
-Güneşten faydalanmanın yolu ışınların dik geldiği öğle saatlerinde kısa süreli aralıklarla cildin kızarmasına izin vermeden güneşlenmek ve çoğunlukla gölgede kalmaktır.
-Giyinmek ve gölgede kalmak en iyi güneşten korunma şeklidir. Gözleri gölge bırakacak siperlikli bir şapka kullanılmalıdır. 6 aylıktan küçük bebekler direk güneş altında bırakılmamalı, güneşten koruyucu giysilerle gölgede kalmalıdırlar.
-Güneşte uzun süreli kalınması gerekli durumlarda cildinizde açıkta kalan yerlere güneşe çıkmadan en az yarım saat önce zararlı kimyasal barındırmayan doğal içeriklibir güneş yağı sürülmelidir. Terleme, yıkanma, yüzme ve havluyla kurulama sonrasında yenilemek gerekir.
-Doğru bir beslenme şekli de cildimizi güneşe karşı daha dayanıklı yapar.
-Bronzlaşmak cilt hasarının bir belirtisidir. Unutmayın hiç bronzlaşmamak en güvenli yöntemdir.
-Deniz, kum ve beyaz binaların olduğu yerlerde güneş ışınları daha güçlü olarak yansır. Bu nedenle plajda güneşe karşı daha çok korunmak gerekir. Ayrıca teknede güneşin zararlarının daha fazla hissedileceğini bilmekte fayda var. Uzmanlara göre, güneş gözlüğüne ihtiyaç duyulan anlarda cildin de korunma ihtiyacı artıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder