15 Ekim 2012 Pazartesi

Annelik bunalımları


Her anne zaman zaman bunalır. Merkür etkisi olsa gerek diyen bir arkadaşım bana 2 yaşındaki oğlu ile nasıl mücadele ettiğini, bir türlü nesi olduğunu anlayamadığı, çocuğun hiçbir şey istemediğini, devamlı ağladığını ve hiçbir şeyden memnun olmadığını anlattı. Günü mahvolmuş, zaman zaman çocuğuna zarar verme hisleri taşıyan anneler… bu kadar zor olduğunu bilmiyorduk di mi?

Anneyken insan kendisinin yeni yönlerini keşfediyor. Nasıl tehdit edilir, bağırılır, kızılır, öfkeden çıldırılır ben de zaman zaman yaşıyorum. Sonra da kendimden ve anneliğimden hiç memnun olmuyorum. Ancak biliyorum ki annelik yaşayarak öğrenilen bir şey, öyle kitaplardan okumak sadece zor anlarda hatırlanırsa yardımcı oluyor, çoğu zaman da olmuyor. Okunanları gerçekten ufak ufak yaşama geçirmek gerekiyor. Bir süre iyi gitsem sonra tekrar afallıyorum.  Gelecekten zaman zaman korkuyorum böyle bir anne olursam ileride yandım, çocuklarım hiç sözümü dinlemez diye.

En fenası ise kızlarla anne-kız rolünü değişerek oynadığımız evcilik oyunlarında çıkıyor. Mükemmel bir yemek masası hazırlayan dört yaşındaki kızım bize tahta tabaklarda kestiği ufak kağıt yemekleri sunuyor. Renkli bardaklarla çay ikram ediyor. Sonra yemeği yemezseniz büyümezsiniz diye öğretirken bir yandan da yemezsen alırım gibi tehditler savuruyor. Eee, çocuklar annelerinin kopyası derler ya, oynayın evciliği öğrenin hatalı yanlarınızı çocuklarınızdan!

İşte anne olan arkadaşlarıma konuştuğumda hepsinin zaman zaman yaşadıkları bunalımları paylaşmaları beni çok rahatlatıyor . Demek tek başıma değilim, öyle mükemmel anne de yok! Hepimizin öğreneceği çok şey var. Zaman zaman kendi annelerimin seslerine kulak versem de z-kuşağının çocuklarına göre adaptasyon kolay olmuyor. Yine de her zaman çıkmaza düştüğümde hatırladığım tek ortak nokta var:

Sevmek, gülmek, neşeli davranmak, oyunla anlatmak, kendini onun yerine koyup ben böyle davranılmayı ister miydim diye düşünmek!

İşte sonunda ben de annelik bunalımlarımdan kurtulup blog yazmaya güç bulabildim. Umarım okuyan annelere tek başlarına olmadıklarını hatırlatmıştır …

Sevgiyle kalın.


http://blog.milliyet.com.tr/bashico

7 yorum:

  1. Oğlum daha 11.ayında...daha yolun başındayım...tırsıyorum.. :)

    YanıtlaSil
  2. Anneler için ne önemlidir yalnız olmadığını b ilmek.Ben de çevremde mükemmel görünen anneleri görüp daha çok kendime kızıyordum.Çevremde yoksa internette vardır dedim.Anneliğin o deli hallerini de anlatan yazılarla da yalnız olmadığımı anladım.Kendi yaşadıklarımı da blogumda paylaştım.Senin de dediğin gibi oyunda çıkıyor hatalar.Kızım anne olunca çok defa tedirgi
    n gözlerle izliyorum :))

    YanıtlaSil
  3. sizlere gore daha cok taze bir anne olarak bende yakin dun ayni hislerimi paylasmistim :)

    http://nerimanne.blogspot.com/2012/10/bir-tane-de-benden-olsun.html?m=1

    blogunuzu severek takip ediyorum...

    YanıtlaSil
  4. Biz 6 ya çok yaklaştık.
    Pencereden atmaya da, canı gönülden sevmeye de.

    Komik anne Çiğdem

    YanıtlaSil
  5. Benimde iki oğlum var bende çok kereler kendimi sorguladım suçladım iyi bir anne değilmiyim diye çevreme baktığımda bir çok arkadaşımda benim gibiymiş meğer....
    mutlu hafta sonları dilerim izlemeye aldım selamlar..

    YanıtlaSil
  6. Ben bir babayım ama galiba sizin günlüğünüzü takip etmeye başladım.

    YanıtlaSil
  7. Biri 3digeri1,5 yaşında iki oğlum var bakicilara guvenwmeyip isimi biraktim onlar için ama gelin forun ki zaman zaman kendimi taniyamayacak kadar çok kızıyorum,ofkeleniyorum. Bir ogretmenim ve diyebilirim ki koskoca sinifimi sesimi yukseltmeden yonetebiliyordum ama cocuklarim söz konusu olunca diywbilirim ki yeryüzünde sabrimi ogullarim kadar zorlayan insanoglu olmadı ;)Biliyorum ki en çok beni sevdikleri için böyle kaprisleniyorlar ama insan sevdiğini bu kadar üzer mi :)

    YanıtlaSil